Çelik İhracatçıları Birliği’nin bugün gerçekleştirdiği basın toplantısında başlıca gündem konusu elektrik maliyetlerinin ve küresel gelişmelerin Türkiye çelik sektörünün üretimi ve ihracatı üzerindeki etkisi olurken, birlik 2023 yılına ilişkin beklentilerini de paylaştı.
2022 yılının ilk altı ayında yukarı yönlü olan Türkiye çelik sektörünün ihracatı, yılın ikinci yarısı itibarıyla hissedilmeye başlayan enerji maliyetleri ile enflasyonda kaydedilen artış, küresel resesyon beklentileri ve Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın olumsuz etkileri nedeniyle yılı düşüşle kapattı. Geçtiğimiz yıl çelik ihracatı yıllık %17,7 düşüşle 19,6 milyon mt seviyesinde kaydedilen Türkiye çelik sektörünün üretim ve kapasite kullanım oranları da geriledi. 2022 yılında Türkiye’nin çelik üretimi %12,9 düşüşle 35,1 milyon mt seviyesinde gerçekleşti.
2021 yılında ülke ihracatına en çok katkı sağlayan üçüncü sektör olan çelik sanayi, özellikle AB’deki rakiplerine kıyasla enerji maliyetlerinde görülen büyük artışla rekabet gücünün azalması nedeniyle bu yıl ihracat sıralamasında dördüncülüğe geriledi.
Türkiye çelik sektörünün başlıca pazarları ABD ve Avrupa’daki çelik talebinin daraldığını ifade eden ÇİB Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, enerji krizi ve talepte görülen yavaşlama devam ederse sektörün 2023 yılında üretim açısından büyümeden çok, mevcudu korumaya odaklanacağını belirtti.
2022 yılının ilk yarısında ülkenin çelik ihracatının iyi seviyelerde olduğunu ancak Haziran ayından sonra enerji fiyatlarındaki yükselişin üretim maliyetlerini artırdığını söyleyen Aslan, bu yıl Haziran ayına kadar ihracatta düşüşün devam edeceğini, ancak enflasyona yönelik gerileme beklentisi, küresel çelik talebinde beklenen artış, enerji ve enerji verimliliği yatırımları gibi gelişmelerle bu yılın ikinci yarısından itibaren küresel çelik sektöründe toparlanmanın başlamasını ve Türkiye çelik sektörünün ihracat pazarlarındaki rekabet gücünü yeniden kazanmasını beklediğini ifade etti. Buna ek olarak Aslan, Rusya, Çin, Hindistan ve İran gibi ülkelerin Türkiye’ye dampingli fiyatlarla satış yapmaya devam ettiğini, dampingli ithalatın engellenmesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini hatırlattı.
Yatırımlarla ilgili olarak ÇİB Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler, Türkiye’nin çelik tüketiminin neredeyse yarısının ithalatla karşılandığını, kapasite kullanım oranının %51’e gerileyerek tarihsel açıdan en düşük seviyeye indiğini belirtti. Sektöre yatırım yapılmazsa büyüme görülmeyeceğini ifade eden Dalbeler, söz konusu yatırımların kapasite artışına yönelik olmasa da ekipmanların yenilenmesi veya değiştirilmesi gerektiğini, aksi halde sektörün rekabet gücünün daha da zayıflayacağını ifade etti.
