Çelik İhracatçıları Birliği'nden (ÇİB) yapılan açıklamaya göre, ABD’nin çelik ithalatında 7’nci sırada yer alan Türkiye, kritik bir dönemeçte. ÇİB, ABD’nin çelik vergilerinden muaf olmak isteyen Türk çelik sektörünün muafiyet görüşmeleri için son tarih olan 23 Mart’a kadar Trump’ın bıraktığı açık kapıdan gireceğini ya da çelik ihracatında en önemli pazarlardan biri olan ABD’de oyun dışında kalacağını belirtti.
Türk çelik sektörü de en önemli pazarlarından olan ABD’ye ihracatını korumakta kararlı bir tutum sergilediğini bildiren ÇİB, konuyu değerlendirmek için bir araya gelen çelik sektörü temsilcilerinin yasadan muaf tutulan ülkeler içinde yer almak için bir an önce aksiyon alınması gerektiğinde hemfikir olduğunu ifade etti. Ekonomi Bakanlığı ile işbirliği ve dirsek temasında yürütülen çalışmalar sonucunda Türkiye’nin %25 vergiden muaf tutulması hedefleniyor.
Donald Trump’ın Section 232 yasasından muafiyet için özetle karşılıklı ticaretteki dengesizlik, Çin ile çelik alışverişi ve askeri harcamalar olmak üzere üç noktaya işaret ettiğini belirten Ekinci, “Bunlardan ilki ikili ticaret ilişkilerindeki dengesizlik ki Türkiye ile ABD ticaretinde açık veren taraf Türkiye’dir. Çelik sektörü özelinde de ABD’den çelik ithalatımız 1,33 milyar $, ihracatımız 1,18 milyar $ seviyesinde yer alıyor. İkinci nokta Çin çelik ürünlerinin işlenerek veya işlenmeden yasal olmayan şekilde başka ülkelerde menşei değiştirilerek (trans-shipment) ABD’ye ihraç edilmesi ki Türkiye bu noktada kapsam dışındadır zira Çin’den çok az miktarda çelik alıyoruz onu da kendi ihtiyaçlarımız için kullanıyoruz. Çin’den Türkiye’ye kayıt dışı herhangi bir malzeme girişi söz konusu değildir. Son madde ise askeri harcamalarda özellikle gelişmiş olan müttefik ülkelerin ABD’ye kıyasla çok daha az harcama yapması. Türkiye’de böyle bir durum söz konusu değil. Gelişmekte olan ülke statüsünde olmasına rağmen Türkiye’nin pek çok gelişmiş ülkeye göre askeri harcamalarının GSYİH içerisinde aldığı pay oldukça yüksektir. Bu vesileyle NATO üyelerinin güvenliğini sağlamada önemli bir katkıda bulunmaktadır. Özetle Türk çelik sektörü olarak Trump’ın yasadan muafiyet için belirlediği tüm şartları yerine getiriyoruz,” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin ABD ile pazarlıkta geç kalmaması gerektiğini vurgulayan Ekinci açıklamalarına şu sözlerle son verdi: “Trump’ın ulusal güvenliği gerekçe göstererek imza attığı Section 232’nin bazı ülkelere ayrıcalık tanıyarak uygulanması Türk çelik sektörünün aleyhinedir. Önümüzde kritik bir tarih var: 23 Mart. Çelik İhracatçıları Birliği olarak sektör temsilcilerimizle birlikte Section 232 ile ilgili çok kapsamlı bir çalışma yaptık ve bu çalışmamızı Ekonomi Bakanlığımız ile paylaştık. Bakanlığımıza görüşme talebimizi de ilettik. Bu hafta sonu veya gelecek hafta içerisinde görüşeceğimizi ön görüyoruz. Türkiye olarak ülke menfaatlerimizi korumak için çok hızlı hareket etmemiz ve bir an önce aksiyon almamız gerekmektedir. Aksi takdirde vergiden muaf bırakılan ülkeler içerisinde Türkiye’nin yer almaması, en önemli pazarlarımızdan olan ABD’nin Türkiye’ye kapanmasına ve sektörümüzün telafisi zor bir yara almasına sebep verecektir. Böyle bir durum Türkiye’nin 2,50 milyon mt’luk bir açık vermesi demektir. Bu kadar büyük bir pazar bulmanın da ne kadar zor olduğu ortadayken üretimi durma noktasına getireceği unutulmamalıdır. Üretimi durma noktasına getirip tesis kapatabilecek veya işten çıkarılmaların yaşanabileceği bu durumdan kurtulmamız için ABD ile pazarlığı kazanmamız şart.”