Uğur Dalbeler : Salgın sürerse önümüzdeki aylarda üretime ara verilmek zorunda kalınabilir

Perşembe, 02 Nisan 2020 13:48:17 (GMT+3)   |   İstanbul
       

Bugün Bloomberg HT’de katıldığı haber programında Corona virüsünün sektör üzerindeki etkileri konusunda yorumlarını paylaşan Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkan Yardımcısı ve Çolakoğlu Metalürji’nin CEO’su Uğur Dalbeler, 2018 yılında içeride yaşanan daralma ve 2019 senesinde esmeye başlayan korumacılık rüzgârlarını örnek vererek çelik sektörünün son iki yıldır zor bir süreçten geçtiğini hatırlattı. Geçen sene üretimde %10 gerileme yaşandığını ileten Dalbeler, ihracatta miktarsal olarak aynı oran yakalansa da değerde yaklaşık %15 düşüş yaşandığını belirtti.

Bu senenin ilk iki veya üç ayını değerlendiren Dalbeler, “Tüketiciye kadar çok farklı segmentler (Corona virüsü salgınından) etkilenmiş olmalarına rağmen üst segmentler, yani ham çeliği üretenler henüz bunu hissedebilmiş değil,” dedi. Çelik üreticilerinin üç aylık programlarla çalıştığını ve sipariş bazında üretim yaptıklarını hatırlatan Dalbeler, şimdilerde son siparişleri sevk ettiklerini ancak yaklaşık bir aydır yeni sipariş alınmadığını dile getirdi. Dalbeler, birçok sektörde ve ülkede üretime ara verildiğini ifade ederken, salgının etkisini sürdürmesi durumunda çelik sektörünün önümüzdeki aylarda üretime belli bir süre ara vermek zorunda kalabileceğini belirtti.  “İhracat tarafında da şu anda mevcut siparişleri yapmakla birlikte, ilk iki aylık veriler elimde, yaklaşık %5’lik miktarsal bir gerileme var, değer olarak da %10 civarlarında geçen senenin gerisinde gidiyoruz,” diyen Dalbeler, çelik kullanan sektörlerde gözlenen yavaşlama ve duraklamanın bu aydan itibaren çelik sektörüne de yansıyacağı fikrinde olduğunu belirtti.

Dalbeler, özellikle cevherden üretim yapılan tesislerde sadece yüksek fırınların değil, kok bataryalarının da duramayacağını, durması halinde yeniden kurulması için gerekecek finansmanın ayrı bir yatırım kadar büyük olacağını dile getirdi. ÇİB Başkan Yardımcısı, “Global bir emtiadan bahsettiğimiz için çelik sektörünün bir avantajı da rekabet gücünüz yüksek ise dünyanın her yerinde ürününüze pazar yaratabilirsiniz. Biz şu an için en büyük partnerlerimiz ABD ve AB’de çok ciddi gerilemeler yaşadıysak da başka pazarlarda kendimize yer bulmayı sürdürüyoruz. Bundan sonra belki bu kriz Uzak Doğu’da hafiflemiş bir ortam yaratır ve talep tekrar ortaya çıkarsa - ki şu anda ufak tefek bir şeyler var - belki onu o yönüyle telafi etmeye çalışabiliriz.” dedi.  Kısa ödeneğin sektöre faydasına dair yaptığı yorumda Dalbeler, üretimin durdurmasının çok daha büyük bir tahribat yaratacağını belirtti.

Türkiye’de çelik geri dönüşümüne de değinen Dalbeler, “Çelik anlamında geri dönüştürülmeyen tek bir ton/kg mevcut değildir. Zira Türkiye’de geri dönüşüme veya hurda çeliğe dayalı üretim yaklaşık 20 milyon ton civarlarında. Bunun sadece üçte birini hatta %25’ini biz yerli kaynaklardan tedarik edebiliyoruz, onun dışında %70-75’ini ithal etmek zorundayız ki Türkiye dünyanın en büyük hurda ithalatçısıdır. Bu yüzden geri dönüşüm anlamında Türkiye çelik sektörü bir ton veya bir kilo bırakmamaktadır.” dedi.