Türkiye Çelik Üreticileri Derneği’nin yayımladığı habere göre, AB Komisyonu tarafından Brüksel’de gerçekleştirilen “AB Koruma Önlemi Soruşturması Dinleme Toplantısı”nda yassı ürünler hakkında Çolakoğlu Metalürji CEO’su ve aynı zamanda worldsteel Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Dalbeler, uzun ürünler hakkında İÇDAŞ Dış Ticaret Müdürü ve Uluslararası İnşaat Demiri İhracatçıları ve Üreticileri Birliği (IREPAS) Başkanı Murat Cebecioglu, kutu profiller ve boru ürünleri hakkında ise Yücel Grubu İhracat ve Satış Müdürü Orçun Cirav görüş bildirdi.
Uğur Dalbeler, yassı çelik ürünleri konusunda AB’nin Türkiye’ye karşı almak istediği koruma önlemleri ile ilgili konuşmasında, Türkiye’nin en başından beri bu soruşturmanın dışında bırakılması gerektiğini, Türkiye’den AB’ye yapılan ihracatın Türkiye-AB arasındaki ticaretin dörtte birini bile oluşturmadığını belirtti.
Türk çelik şirketlerinin kâr odaklı özel işletmeler olduğunu ve Avrupa Kömür ve Çelik Topluluk anlaşması kapsamında zorunlu olarak, sektöre özel devlet desteği almadıklarını, Türkiye’nin dünya pazarlarına ulaşmak için çok elverişli bir jeopolitik konuma sahip olduğunu, bunun Türk çeliğinin birçok ülkeye ihraç edilmesini sağladığını vurgulayan Dalbeler, AB’nin Rusya, Ukrayna, Brezilya ve İran'dan yapılan ithalata vergi getirmesiyle birlikte Türkiye’nin kısmen bu ülkelerin yerini aldığını söyledi. Dalbeler, Türkiye’de yassı çelik ürünlerinde ortalama kapasite kullanımının zirvede olduğunu, son kullanıcı sektörlerdeki büyüme ve tüketimdeki artış beklentisi göz önüne alındığında, Türkiye’nin, yassı çelik kategorisinde AB’li çelik üreticilerine tehdit teşkil etmeyeceğini açıkladı.
232. Madde vergilerine de değinen Dalbeler, söz konusu önlemlerin ulusal güvenlikle hiçbir ilgisi bulunmadığını, öte yandan yanlışa yanlışla karşılık vermenin de çözüm olmadığını ifade ederek, bu yaklaşım sonucunda özgür ve adil ticaretin yara alacağını söyledi.
Uzun ürünler ile ilgili olarak konuşan Murat Cebecioglu, AB’nin inşaat demiri ithalatının hem 2016 hem de 2017’de düştüğünü bu yüzden inşaat demirinin soruşturmadan hariç tutulması gerektiğini ifade etti. Türkiye’de inşaat demiri için mevcut gümrük vergisinin sıfır olduğunu, bu nedenle Türkiye inşaat demiri pazarının tüm dünya üreticilerinin rekabetine açık olduğunu belirten Cebecioğlu, iç pazarda ithal ürünler ile rekabet ettiklerini söyledi.
Cebecioğlu, iç piyasada ve ihracat pazarlarında artan talebi karşılamak için inşaat demirinde kapasite kullanım seviyelerinin arttığını, üretimlerinin önemli bir bölümünü ihraç eden Türk uzun çelik üreticilerinin ihracat pazarlarının oldukça çeşitlendiğini söylerken, ABD’nin önlemlerinin Türk çelik sektörünü bu nedenlerle etkilemeyeceğini belirtti. Cebecioğlu ayrıca, ABD’ye ihraç edilmeyen miktarın AB’ye gitmeyeceğini sözlerine ekledi.
Bu önlemlerin kesinlikle AB kamuoyunun çıkarına olmayacağını belirten Cebecioğlu, çoğu AB ülkesinin büyüme odaklı ekonomi politikalarını benimsediği düşünüldüğünde ithalata kısıtlamalar getirilmesinin AB’de büyümeyi engelleyeceğini ifade eti.
Kutu profiller ve boru ürünleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Orçun Cirav ise, Türkiye’de, kâr odaklı ve dinamik bir boru sektörü olduğunu ve üretimini devletten herhangi bir teşvik almadan gerçekleştirdiğini vurguladı. Avrupa ve Türk piyasalarının uzun süren Gümrük Birliği ve Serbest Ticaret Anlaşmaları sayesinde, sadece demir ve çelik ürünleri değil, diğer ürünler için de kurulan liberal ticaret ilişkileri ile birbirine bağlı olduğunu ve bu ilişkileri sürdürmenin her iki taraf için en iyi çözüm olduğunu belirten Cirav, konuşmasını; “Türkiye'den ABD'ye yapılan ve zaten küçük miktarda gerçekleşen ihracatın ve yüksek kapasite kullanım oranlarının, hâlihazırda AB’nin ithalatının çok büyük bir payını temsil eden, Türkiye'den AB'ye yapılan ihracatı gelecekte önemli ölçüde artırmayacağına inanmaktayım” sözleriyle bitirdi.