Borçelik: Talep düşüklüğü ve ekonomik etkiler 2024 yılında da devam edecek

Çarşamba, 17 Ocak 2024 10:49:08 (GMT+3)   |   İstanbul
       

Kerem Çakır Borçelik Genel Müdürü

2023 yılı çelik sektörü değerlendirmesi

Çelik sektörü 2023 yılına, 2022 yılından devam eden talep daralması, yüksek üretim maliyetleri, ekonomik durağanlık ve yüksek enflasyon etkileriyle başladı. Genel olarak değerlendirildiğinde, 2023 yılının çelik sektörü için parlak bir dönem olmadığını söylemek mümkün. Şubat ayı başında meydana gelen elim Kahramanmaraş depremleriyle sektörün önemli tesisleri, birçok değerli çalışanını kaybetmiş olup, üretime ara vermek zorunda kaldı. Kapasite, ekipman ve insan kaynağı kaybına yol açan bu süreç hem Türkiye hem de yerli çelik üreticilerimiz için zorlu bir dönem oldu. Bu süre zarfında ortaya çıkan barınma ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla sektörde kısa süreli bir doluluk yaşansa da yılın geri kalanını birçok üretici düşük kapasite kullanım oranları ile tamamladı.

Çelik sektöründen bahsederken Çin'e değinmemek olmaz. Dünya genelinde ham çelik üretiminin yarısından fazlasını elinde bulunduran Çin’in, 2023'ü 2022 ile neredeyse benzer bir seviyede tamamlaması bekleniyor. En büyük çelik kullanıcısı olan emlak sektörünün, yıl boyunca talep eksikliğiyle karşı karşıya kalmasına rağmen çelik sektörü; otomotiv, makine ve altyapı sektörlerindeki belirgin büyüme neticesinde beklenenden daha iyi bir performans sergiledi. Yassı çelik ihracatı ise yılın ilk on ayında yaklaşık %36'lık artış göstererek 50 milyon ton olarak gerçekleşti.

Türkiye özelinde bakarsak, 2023 yılında ham çelik üretiminde düşüş yaşandı. Kahramanmaraş depremleri, Türkiye’nin ana ihracat pazarı olan AB’deki talep düşüklüğü, enflasyon ve Rusya- Ukrayna savaşının devam eden küresel etkileri yerli çelik piyasasında durgunluk yaratan en önemli etkilerden oldu. 2023 yılında dış ticaret açığı genişledi, 2022’de net ihracatçı iken bu sene net ithalatçı olduk. Yassı çeliğe baktığımızda ise, ilk 10 ayda ihracat %33 düşerken, ithalat %10 arttı. Her ne kadar hizmet verdiğimiz ana sektörlerden otomotiv 2022’ye göre iyileşme göstermiş olsa da toplam çelik talebinde daralma yaşandı. Özellikle yılın ikinci yarısında alım gücünün düşmesiyle beraber ağırlıklı yapı, radyatör gibi sektörler iç piyasadaki talep daralmasından etkilendi.

Yeşil çelik konsepti ve karbonsuzlaşma çalışmaları da gündemimizde önemli bir yer tutmaya devam ediyor. Sınırda Karbon Uygulama Mekanizması’nın (SKDM) Ekim 2023’te devreye girmesi ve raporlama çalışmalarımızı başlatmamızla birlikte, sürdürülebilirlik alanındaki çabalarımızı artırmış bulunmaktayız. Ayrıca Borçelik olarak, sürdürülebilirlik çalışmalarımızı bir çerçeveye oturtmak amacıyla ResponsibleSteel derneği üyesi olduk. İki aşamalı denetim sürecini başarıyla tamamlayarak, Gemlik üretim tesisi ile Türkiye’de uluslararası ResponsibleSteel™ sertifikalı ilk üretim tesisi unvanına sahip olduk.

Tüm bunların yanı sıra artık çelik sektörü için vazgeçilmez bir konu haline gelen korumacılık önlemleri 2023'te de hareketli bir gündem oluşturdu. Devam eden Türkiye sıcak sac antidamping, AB Safeguard, ABD Section 232, AB HDG antidamping davalarının yanında, Mayıs ayı itibarıyla uygulamaya konan yassı çelik gümrük vergisi artışından Borçelik olarak olumsuz etkilendik. Hammaddemiz olan sıcak saca getirilen vergi artışı, biz haddecilerin rekabetçiliğini tehdit etmekte, cari açığın artmasına, enflasyonun yükselmesine, istihdamın azalmasına neden olmaktadır. Gümrük vergi artışları ile hizmet verdiğimiz otomotiv, beyaz eşya gibi sektörler iç piyasadan galvanizli veya soğuk sac almak yerine bu ürünleri doğrudan ithal etmeye yöneldiler. Bu durum katma değerin ülkemiz dışına kaymasına neden oldu. Kısaca, yassı çelikte yaşadığımız ihracat azalışı ve ithalat artışının en büyük sebeplerinden biri vergi artışlarıdır. Unutmamalıyız ki bütün yassı çelik ürün gruplarında kapasitemiz, tüketimin üzerinde, dolayısıyla ihracat Türkiye için bir zaruriyet. Karşılıklı uygulanan bu koruma önlemleri ekonomimizi olumsuz etkiliyor. Ticaret savaşlarının karşılıklı olarak ülkeleri yıpratması nedeniyle, öncelikli amacımız ilişkileri düzenlemek ve en kısa sürede ülkeler arasındaki ikili ilişkileri geliştirerek çözüme odaklanmamız gerekiyor. 

2024: Çelik sektöründe beklentiler ve öngörüler

2023 yılında yaşadığımız talep düşüklüğü ve ekonomik etkilerin 2024 yılında da devam edeceğini öngörüyoruz. Bu konularda bir rahatlama olmazsa, fiyat dalgalanmaları, üretim duruşları ve dolayısı ile düşük kapasite kullanım oranları devam edecektir.

Talep tarafına odaklandığımızda, Worldsteel'e göre 2024 yılında çelik talebinin %1,9 artarak 1,8 milyar tona ulaşması bekleniyor. Çin için 2024'e dair görünüm belirsiz olsa da hükümetin ekonomiyi desteklemek amacıyla ek önlemler alacağı varsayımıyla, çelik talebinin 2024 yılında da 2023 seviyesini koruyacağı öngörülüyor. AB içinse, yılın ilk yarısında durağanlığın devam etmesini, ikinci yarıda pazarın hareketlenmesini bekliyoruz. Türkiye'de ise çelik talebinde, depremle bağlantılı inşaat faaliyetleri kaynaklı bir artış gerçekleşebilir ancak ekonomik durum nedeni ile talep belirsizliğini koruyor.

Korumacılık önlemleri açısından değerlendirdiğimizde, Ekim 2023'te Türkiye'nin Çin, Rusya, Japonya ve Hindistan'a karşı açtığı sıcak sac davasının sonuçlanması beklentisiyle birlikte, 2024'te korumacılık önlemlerinin olumsuz etkilerini iç piyasada daha derin bir şekilde hissedeceğiz. AB Safeguard önleminin ise Temmuz 2024'te sona ermesi bekleniyor. Ancak, devam eden AB sıcak ve galvanizli sac antidamping davası ve ABD Section 232 önleminden kaynaklı ihraç pazarlarımızda bir rahatlama olmayacaktır.

Karbonsuzlaşma çalışmaları ve yeşil dönüşüm, bu yıl olduğu gibi gelecek sene de sektörde en çok konuşulan önemli konulardan biri olacak. 2024 yılında Türkiye'nin iklim kanununu yayımlaması, kendi ulusal Emisyon Ticaret Sistemi’ni (ETS) devreye alması ve ETS’nin CBAM ile uyumlu olması beklentisi içindeyiz. Böylelikle, SKDM’ye karbon vergisi ödemek yerine ülkemizde kurulacak olan ETS’ye aynı miktarda vergi ödeyerek, vergilerin Türkiye içinde kalmasını sağlamış olur ve karbonsuzlaşma çalışmaları için fon oluşturulabiliriz.

Özetle, 2024 yılı için 2023 yılına benzer bir senaryo bekliyoruz.


Etiketler: Avrupa 

Benzer Haber ve Analizler

IREPAS hammadde tedarikçileri komitesi: Piyasa toparlanma konusunda iyimser

30 Nis | Çelik Haberler

İskenderun merkezli üretici ticari profil fiyatlarını aşağı çekti

30 Nis | Uzun Ürünler ve Kütük

Türkiye çıkışlı uzun mamul fiyatları değişmedi, Karayipler ve Afrika'ya ağırlık veriliyor

30 Nis | Uzun Ürünler ve Kütük

Türkiye’de resmi yerel filmaşin fiyatları farklı yönlerde hareket etti

30 Nis | Uzun Ürünler ve Kütük

TÜİK: Türkiye’de çelik ithalatı Ocak-Mart döneminde %2,4 düştü

30 Nis | Çelik Haberler

TÜİK: Türkiye’nin çelik ihracatı Ocak-Mart döneminde %19,1 yükseldi

30 Nis | Çelik Haberler

Türkiye spot piyasasında yerel inşaat demiri fiyatları farklı seyirler izliyor

29 Nis | Uzun Ürünler ve Kütük

İskenderun’da bir üretici inşaat demiri fiyatlarını revize etti

29 Nis | Uzun Ürünler ve Kütük

Ulrich Leuchtmann: Pandeminin ardından enflasyon beklendiği kadar düşmedi

29 Nis | Çelik Haberler

IREPAS Başkanı: Çin’in ihracatı artıyor, AB’de talep ikinci yarıdan önce toparlanmayacak

29 Nis | Çelik Haberler