İtalyan hurda, hammadde ve çelik ürünleri distribütörleri birliği Assofermet, yerel çelik üreticisi Acciaierie d'Italia’nın (ADI) 11 Mart’ta müşterilerine duyurduğu fiyat güncellemesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Şirketin yaptığı fiyat artışı açıklamasında liste fiyatlarının sadece yeni siparişler için değil halihazırda tamamlanmış sözleşmelere konu olan hazırlık aşamasındaki ürünler için de güncelleneceği belirtilmişti. Fiyat artışı enerji fiyatlarındaki keskin artışlardan kaynaklanmış ancak bu artış, “halihazırda onaylanmış kontratların tek taraflı olarak yeniden görüşülmesine yönelik bir hamle” olarak değerlendiren distribütörlerden de tepki çekmişti.
Assofermet’in 26 Nisan’da yaptığı açıklamada, “son aylarda maliyetlerde görülen artışların yükünü distribütör ve nihai kullanıcıya bindirmeyi amaçladığını düşündükleri bu hamle” ile ilgili ADI yönetimiyle acil toplantı talep ettiği belirtildi. Birlik ayrıca “Taranto’da yüksek fırın üretimindeki enerji maliyetlerinin çoğunlukla tesislerin kendi enerji üretimi ile telafi edilebildiği halde enerji maliyetlerindeki artışın neden tedarik zincirinin sadece bir kısmına yüklenmeye çalışıldığının anlaşılamadığını” ifade etti.
Assofermet ayrıca son haftalarda ADI’nin bazı siparişlerin teslimatında gecikmeler görülmesi gibi bir başka sorunun da ortaya çıktığının altını çizdi. Açıklamada, “Böyle bir kararın arkasındaki sebep anlaşılmamakla birlikte, gecikmelerin ne kadar süreceği de belli değil. Çoğu piyasa oyuncusu halihazırda onaylanan kontratlardaki fiyat artışlarını absorbe edemeyecek ve bunun son kullanıcı sektörlerdeki etkileri sebebiyle de düzenli olarak satın aldıkları malları ellerinden çıkaramayacaklar,” sözlerine yer verildi.
Böylesi bir hamlenin devam eden savaş sebebiyle Rusya ve Ukrayna çıkışlı çelik tonajlarının piyasa dışı kaldığı, Avrupa dışından gelen ithalata katı sınırlamaların uygulandığı ve AB çelik üretiminin enerji maliyetlerindeki artışlar sebebiyle düşüşte olduğu bir dönemde geldiği hatırlatılırken, çelik arzındaki sıkıntı ve fiyatlar üzerindeki enflasyonist baskının Avrupa’daki tüm ekonomik sistemin istikrarını tehlikeye atma tehdidi bulunduğu da vurgulandı.